Algılayıcılar (Sensörler)

Algılayıcılar ("duyarga" da denmektedir) fiziksel ortam ile endüstriyel amaçlı elektrik- elektronik cihazları birbirine bağlayan bir köprü görevi görürler. Bu cihazlar endüstriyel proses sürecinde kontrol, koruma ve görüntüleme gibi çok geniş bir kullanım alanına sahiptirler.       
Sensörler , sensör çeşitleri
Günümüzde üretilmiş yüzlerce tip algılayıcıdan söz edilebilir. Mikro elektronik teknolojisindeki inanılmaz hızlı gelişmeler bu konuda her gün yeni bir buluş yada yeni bir uygulama tipi geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. Teknik terminolojide sensör ve Transducer terimleri birbirlerinin yerine sık sık kullanılan terimlerdir. Transducer genel olarak enerji dönüştürücü olarak tanımlanır. Sensör ise çeşitli enerji biçimlerini elektriksel enerjiye dönüştüren cihazlardır. Ancak 1969 yılında ISA ( Instrument Society of America) bu iki terimi eş anlamlı olarak kabul etmiş ve "ölçülen fiziksel özellik, miktar ve koşulların kullanılabilir elektriksel miktara dönüştüren bir araç" olarak tanımlanmıştır.

Algılayıcıların Sınıflandırılması

Algılayıcıları birbirinden farklı birçok sınıfa ayırmak mümkün. Ölçülen büyüklüğe göre, çıkış büyüklüğüne göre, besleme ihtiyacına göre vb. Aşağıda bu sınıflardan bazılarına değinilecektir.


Giriş Büyüklüklerine Göre Sınıflandırma


      Algılayıcılarla ölçülen büyüklükler 6 gruba ayrılabilir. Bunlar;

      1. Mekanik :    Uzunluk,  alan,  miktar,  kütlesel  akış,  kuvvet,  tork  (moment),  basınç,   hız ,ivme, pozisyon, ses dalga boyu ve yoğunluğu.
      2. Termal : Sıcaklık, ısı akışı.
      3. Elektriksel : Voltaj,   akım,   şarj,   direnç,   endüktans,   kapasitans,  dielektrik   katsayısı, polarizasyon, elektrik alanı ve frekans.
      4. Manyetik : Alan yoğunluğu, akı yoğunluğu, manyetik moment, geçirgenlik.
      5. Işıma :Yoğunluk, dalga boyu, polarizasyon, faz, yansıtma, gönderme.
      6. Kimyasal :Yoğunlaşma, içerik, oksidasyon/redaksiyon, reaksiyon hızı, pH miktarı.

Çıkış Büyüklüklerine Göre Sınıflandırma


      Öte  yandan  analog   çıkışlara   alternatif   olan  dijital  çıkışlar  ise  bilgisayarlarla   doğrudan iletişim   kurabilirler.  Bu  iletişimler  kurulurken  belli  bazı protokoller kullanılır. Bunlardan seri iletişim_protokollerine,_aşağıda_kısaca_değinilmiştir.

      RS232C:  Bu  protokol  başlangıçta  telefon  veri   iletişimi  için   tasarlanmıştır .  Daha  sonra birçok bilgisayar sistemi bunu sıkça kullanmaya başlamış ve sonuçta RS232 standart  bir  iletişim protokolü haline gelmiştir. RS232C'nin çalışması tek sonlamalıdır(single ended).

      Lojik 1 = -15,-3  arasında ve  lojik 0 = +3,+15  arasındadır. Algılayıcılar verileri bitler halinde
ve seri iletişim protokoluna uygun olarak bilgisayara gönderir. RS232C bir single ended  ara yüze olduğundan   alıcı   ve   gönderici   arasındaki   uzaklık   dış  çevreden  gelen  olumsuz faktörlerin  azaltılması açısından kısa tutulmalıdır.

      RS422A :   Bu   protokol  differantial  ended  bir   ara  yüze  sahiptir. Alıcı   verici  arasındaki uzaklık yeterince en uzak seviyededir. Hatlarda bu mesafe sebebiyle olabilecek zayıflama 200mV seviyesine   kadar azalsa  da   sistem   iletişime  devam   eder .  Diferansiyel  ara birim sayesinde sinyaldeki zayıflama ihmal edilebilir düzeye çekilir  ve  oldukça yüksek  veri  hızıyla  haberleşme sağlanabilir.   Algılayıcı  ve   bilgisayar arasındaki  iletişimde  Twisted  Pair  ( Bükülmüş kablo ) kullanıldığından dış etkilerden etkileşim azdır.

      RS485 : Standart 422A protokolu genişletilerek oluşturulmuş bir protokoldür. Bu protokol ile birlikte  çalışabilen  32  adet alıcı  vericinin  tek  bir  kabloyla  veri  iletişimi  sağlanabilir.  RS485 protokolü kablodaki iletişim problemlerini ortadan kaldırmaktadır.

Seri iletişim protokollerinin karşılaştırılması:

Çıkış Ara Birim Tipi                      Max .Kablo Uzunluğu    Max. veri hızı       İletişim tipi
RS232C Single Ended Voltage                 15  mt                        20Kbps            Point to point
RS422A Differantial Voltage                    1,2 km                      10Mbps           Point to point
RS485A Differantial Voltage                    1,2 km                      10Mbps        MultiDrop (32 Node)

Besleme İhtiyacına Göre Sınıflandırma

Algılayıcılar besleme ihtiyacına göre iki sınıfa ayrılabilir. Bunlar ; Pasif Algılayıcılar ve Aktif algılayıcılardır.

1 Pasif Algılayıcılar

      Hiçbir   şekilde  dışardan  harici  enerji    almadan   ( besleme  gerilimine  ihtiyaç   duymadan)
fiziksel yada kimyasal değerleri bir başka büyüklüğe çevirirler. Bu algılayıcı  tipine örnek  olarak Termocouple (T/C)  yada anahtar  gösterilebilir. T/C aşağıda  etraflıca  anlatılacaktır. Anahtar  ise bilindiği gibi mekanik bir hareketi elektriksel bir kontağa dönüştürmektedir.

2 Aktif Algılayıcılar

      Çalışmaları için harici bir  enerji  beslenmesine ihtiyaç duyarlar. Bu  algılayıcılar tipik  olarak zayıf sinyalleri ölçmek için kullanılırlar. Aktif algılayıcılarda dikkat edilmesi gereken nokta  giriş ve çıkışlardır. Bu  tip  algılayıcılar  dijital yada analog formatta  elektriksel çıkış sinyali  üretirler. Analog   çıkışlılarda,  çıkış  büyüklüğü  gerilim ya da akımdır. Gerilim   çıkışı  genellikle   0-5 V aralığında  oldukça  yaygın  kullanılmaktadır.  Ancak  4-20 mA  akım  çıkışı  da  artık  endüstride standart   haline  gelmiştir.  Bazı  durumlarda  0-20 mA  akım  çevrimi  kullanılmaktadır .  Ancak endüstride çoğu zaman  hatlarda  meydana  gelen  bozulma  kopma gibi  durumlarda  sistemin  bu durumu  kolay  algılaması  ve  veri  iletişiminin  sağlıklı  yapılabilmesi  için 4-20mA daha yaygın kullanılır.  Çok  eski algılayıcılar  10-50  mA  akım  çıkışlarına  sahiptirler.  Endüstride en yaygın kullanılan 4-20 mA çevrim tipinin kullanımı bazı özel durumlar gerektirmektedir. Bu noktalar;

Algılayıcıların yerleştirildiği uzak noktalarda elektrik besleme geriliminin olmaması gereklidir.

Algılayıcılar gerilim sinyalinin sınırlı olabileceği durumlarda tehlikeli uygulamalarda kullanılmalıdır.

Algılayıcıya giden kablolar iki ile sınırlanmalıdır.

Akım çevrim sinyali göreceli olarak gürültü geriliminin ani sıçramalarına karşı korumalıdır. Ancak bunu uzun mesafe veri aktarımında yapamaz.

Algılayıcılar, ölçüm sisteminden elektriksel olarak izole edilmelidir.



YER DEĞİŞİMİ VE HAREKET ALGILAYICILARI



Mekanikteki en temel ölçü uzunluk ölçüsüdür. Konum, hareket, yer değişimi terimleri birbirine çok yakın durmaktadır. Konum algılayıcı (Position Sensor) yada hareket transdüseri (Motion Transducer) terimlerine sık sık rastlanmaktadır. Yer değişimi transdüseri (Displacement Transducer), teknik olarak en doğru ifade sayılabilir. Temel olarak lineer ve açısal yer değişimi algılayıcı olarak ikiye ayrılırlar.



Yer değişim algılayıcıları ölçme teknikleri açısından aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.

1. Kapasitif
2. Endüktif
3. Relüktans
4. Potansiyometrik
5. Strain-Gage
6. Elektro-Optik
7. Açısal ve Dogrusal Enkoderler
8. Ultrasonik
9. Konum Şalterleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder